- bir araya toplanmak
- v. crowd together, huddle together
Turkish-English dictionary. 2013.
Turkish-English dictionary. 2013.
bir araya gelmek — bir yerde toplanmak, buluşmak Hep böyle bir araya gelip gülüp eğlenebilseler! N. Cumalı … Çağatay Osmanlı Sözlük
masaya oturmak — bir anlaşmazlığı çözümlemek üzere bir araya gelmek, toplanmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
bulçarlamak — bir araya gelmek, tecemmü etmek üzere vad vermek, bir yere toplanmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
ictimâ' — (A.) [ عﺎﻤﺘﺝا ] 1. toplanma, bir araya gelme, toplantı. 2. toplum. ♦ ictimâ etmek toplanmak, bir araya gelmek … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
tecemmu — (A.) [ ﻊﻤﺠﺕ ] toplanma, bir araya gelme. ♦ tecemmu etmek toplanmak, bir araya gelmek … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
birleşmek — nsz 1) Ayrıyken tek bir bütün durumuna gelmek 2) Buluşmak, bir araya gelmek Bazen ikisi, üçü birleşince ne ateşli münakaşalara dalıyorlar. A. Ş. Hisar 3) Uyuşmak, aynı görüşte olmak 4) Aynı amaç çevresinde toplanmak Küçükten, sessizden; yazıcısı … Çağatay Osmanlı Sözlük
birikişmek — e Bir yere toplanmak, bir araya gelmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
doluşmak — nsz Bir yerde toplanmak, bir araya gelmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
üşüşmek — e Her yandan çokça bir araya gelmek, toplanmak, birikmek, üşmek Bu centilmen sporcuyu tebrik için Fenerliler üşüştüler. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük
yığışmak — nsz Bir araya gelip toplanmak, birikmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
İCTİMA' — Toplantı. Toplanmak. Bir araya gelmek. Kavuşmak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük